Çekme Helva

Peşmek, tel helva, keten helva, çekme helva türlerinin hepsi pişmaniyenin farklı şekillerde piyasaya sunulan çeşitleridir. Aslen İran’dan gelen bu lezzet Büyük Larousse Ansiklopedisi’ne göre anavatanında “Peşmek” olarak bilinmektedir. Anadolu’ya nasıl dağıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu ürün Kastamonu’da ise “çekme helva” adı ile tüketiciye sunulmaktadır. Çekme helva ilk kez 1800’lü yıllarda Osmanlılar zamanında üretilmeye başlanmıştır. Yine Kastamonu’da çekme helva olarak tanınan helvanın benzeri yakın yıllarda Mudurnulular tarafından “saray helvası” adıyla tanıtılırken İzmit’te de “pişmaniye” adıyla pazarlanmaktadır.

Çekme helva yakın bir tarihe kadar sadece Kastamonu yöresinde bilinen, geleneksel yöntemlerle üretilen ve satışa sunulan ürün iken, ürüne olan talebin artması ve pazarının büyümesi ile birçok firma teknolojik makinelerle üretime geçmiştir. Hatta yöredeki bazı firmalar yurtdışına ihracat yapmaktadır. Her iki üretimde de ürün çeşitliliği giderek artmıştır. Son yıllarda üreticiler çekme helvaya fındık, hindistan cevizi, kakao, katmakta veya çikolata ile kaplı türlerini de pazarlamaktadır.

Çekme helvası, öncelikle meyane elde edilmesiyle başlar. Yemeklik margarin veya tereyağı, kazanda eritilip un eklenir. Daha sonra, hafif ateşte un ile yağ ahşap kaşık kullanılarak karıştırılır ve pişirilir. Bu meyane daha sonra soğumaya bırakılmalıdır. Bir diğer adım, şeker ocağının hazır hale getirilmesidir. Erimiş şeker akide kıvamına gelince ocaktan alınarak mermer soğutma taşına dökülür. Soğuyan şeker özel ağartma makinesinde savrularak ağartılır. Ağartılmış şeker, normal sıcaklıktaki meyaneyle yan yana getirilir. Daha sonra özel yetiştirilmiş 5 usta tarafından ağartılmış şeker halka haline getirilir. Elden ele çekilip uzatılır. Uzatılan şeker beyaz lifler haline geldikten sonra mermer üstüne konulur ve küçük parçalara ayrılır. Tepsilere doldurularak sıkıştırılır. Tepside kare, baklava dilimleri şeklinde kesilip hazır hale getirilir.

Osmanlı hanedanına güç kuvvet veren çekme helvanın ortaya nasıl çıktığı ile ilgili dilden dile dolaşan güzel de bir hikâyesi vardır;

Eski zamanlarda Kastamonu bölgesinde yaşayan bir ağa ve güzeller güzeli bir kızı varmış. Ağa adaleti ve hoşgörüsü ile bilinir ve halk tarafından çok sevilirmiş. Kızı evlilik çağına geldiğinde ağayı bir hüzün kaplamış. Kızına derinden bağlı olduğunu ve ondan ayrı bir hayatı düşünemediğini anlatırmış etrafındakilere. Kızıyla evlenmek isteyenleri güzel ve aynı zamanda zor bir imtihan yapmaya karar vermiş. Ağanın hep yanında olan sadık kâhyası güzel bir fikir vermiş. “Ağam tatlıyı çok seversiniz. Kızınızın evleneceği adam öyle bir tatlı yapsın ki tatlı kızınızın saç telinden ince olsun. Böyle bir tatlı yapmayı başarana kızınızı verirsiniz.” demiş. Ağanın bu fikir fazlasıyla hoşuna gitmiş ve bölgenin dört bir yanına haber salınmış. Ağanın güzeller güzeli kızı ile evlenmek isteyen genç delikanlılar başlamışlar birbirinden güzel tatlılar yapmaya. Ama içlerinden Abdulsamet adındaki bir genç adam annesi ile birlikte ağanın güzel kızı için ve içinde büyüyen aşkı için başlamış çalışmalara… Un, tereyağı ve üzüm pekmezi ile öyle güzel bir helva yapmış ki tam da ağanın istediği gibi kızının saç telinden ince ağızda dağılan enfes bir tatlı olmuş. Ve ağa Abdulsamet’in bu güzel helvasını yedikten sonra kızınla evlenmesine izin vermiş… Bu güzel hikâyedeki Abdulsamet’in yaptığı helvaya da çekme helva denilmiş.